Twitter, Harici Danışmanlardan Oluşan Güven Ve Güvenlik Konseyi'ni Feshetti

14/12/2022 09:15 - 115
Twitter, Harici Danışmanlardan Oluşan Güven Ve Güvenlik Konseyi'ni Feshetti

Twitter Güven ve Güvenlik Konseyi'ni e-posta yoluyla ve üyelerinin şirket yöneticileriyle yaptığı Zoom toplantısından bir saatten az bir süre önce feshetti. Konseyin Elon Musk yönetimindeki web sitesinde son gelişmeleri ve değişiklikleri tartışması gerektiği bildirildi, ancak e-postada üyelerin yardımına artık ihtiyaç olmadığı söylendi. 

Elde edilen bilgilere göre üyelerine, Twitter'ın dış içgörüleri en iyi nasıl getireceğini yeniden değerlendirdiği ve konseyin artık bunu yapacak en iyi yapı olmadığı bilgisi verildi.

Şirket, üç üyenin gönüllü pozisyonlarından istifa etmesinden sadece birkaç gün sonra grubu dağıttı. Musk'ın iddialarına rağmen Twitter kullanıcılarının refahının düşüşte olduğunu ve yöneticinin dijital güvenliği tanımlamasına izin verilmemesi gerektiği söyleniyor. Ayrılma haberlerine yanıt olarak Musk, şu tweeti attı: "Yıllarca çocuk istismarına karşı önlem almayı reddetmeleri bir suçtur!" Bu tweet'in ardından NPR, eski ve mevcut danışmanlara yönelik saldırılar kötüleşmeye devam ederken, geri kalan bazı üyelerin Twitter'a bir mektup göndererek şirketin konseyin rolünü yanlış tanıtmayı bırakmasını talep ettiğini söyledi. 

Bunlara ek olarak, Güven ve Güvenlik Konseyi üyelerinin karar verme ya da yasaklanmış hesapları ve belirli tweetleri inceleme yetkileri yok. Ulusal Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi gibi uzman ve istismar karşıtı işletmelerden bir grup dış danışman, zamanlarını Twitter'ın sorunu çözmesine yardımcı olmak için gönüllü olarak harcıyorlar.

Twitter 2016'da konseyi kurduğunda, grubun amacının web sitesini daha az toksik bir yer haline getirmek ve böylece herkesin, her yerde kendini güvenli bir şekilde ifade edebilmesi olduğunu söylemişti.

Musk, Ekim ayında yasaklı hesapları eski durumuna getirmeden önce çok çeşitli bakış açılarına sahip üyelerden oluşan bir "ılımlılık konseyi" oluşturacağını söyledi. Ancak Kasım ayında verdiği bir röportajda da karar vermede son sözün yine de kendisinin olacağını itiraf ediyor.